7.2.08

GÖRÜN! DUYUN! KOKLAYIN! DOKUNUN! HİSSEDİN!


!f istanbul bu yıl yine dünya çapında bir çok festivalde ödüller almış ve gösterilmiş filmleri bizlere sunuyor. Ben kendi filmlerimi seçtim ya sizinkiler?

Seçtiğim 19 filmden 12'si için bilet alabilmiş olmak harika. Gidemeyeceklerimin vizyona girmesini bekleyeceğim ya da evde DVD keyfiyle eksikleri tamamlamış olacak. Yalnız festival organizasyonuyla ilgili şunu üzelerek söyleyebilirim ki, daha filmleri seyretmeden bilet gişesinde yaşanılan sıkıntı festival organizasyonuna olan sempatiyi malasef yok etti. MyBilet gişesine gidip biletlerimi almak istediğimde görevliler bana, kredi kartıyla mı yoksa nakit mi ödeme yapacağımı sordular. Bende kredi kartı kullanmadığımı kullandığım bankanın bankamatik kartıyla ödemeyi yapacağımı söyledim. Lakin bunun imkansız olduğunu ödemelerin ya kredi kartıyla, YK World kartınız varsa %50 indirimden yararlanıyorsunuz (çünkü anasponsorlardan biri) ya da yine YK bankasının banka kartıyla yapabiliyorsunuz. Kredi kartı ve sponsor olan bankayı kullanmıyor oluşum en fazla sös konusu indirimden yararlanamayacak olmama nede olabilir değil mi? Bu cevap üzerine önce kendi bankamın ATM'sine gidip (malesef makina para çekme işlemini gerçekleştiremiyordu) oradan da para çekemeyince bulunduğum yere (Beyoğlu AFM/Fitaş, yanında ki Akbank) en yakın bankamatiğe Taksimin kalabalığında gidip geri dönmek 10-15 alırken aklımdan acaba bu heyecandan vaz mı geçsem, hiçbir bileti almasam mı diye düşündüm. Nihayetinde istediğim filmleri izlemenin keyfinden kendimi maruz bırakamazdım. Ve ben tüm bu telaş içeresinde izlemek istediğim belki iki film için bilet alma şansını kaybettiysem (ki bunu bilmek sanırım imkansız olur) bu beni inanılmaz kızdıracaktır. Kıssadan hisse hem bilet satış sağlayıcısı MyBilet, hem ödeme şeklinde alternatif yaratamayan !f istanbul organizasyonu, hemde reklamlarında bangır bangır "banka kartı demek, nakit para demek" diyen BKM'ye bana yaşatmış oldukları gereksiz can sıkıntısının kendileri içinde gözden geçirilmesi gereken ve müşteri memnunuyeti denilen zırvalığa gerçekten önem vermelerinin kendilerine olan saygıyı kaybetmemeleri adına nacizene öneririm.

( Bilet gişesinde sinirden köpürdüğümde, orada ki kıza " bütün bunları eve gidip huysuz bir ihtiyar gibi yazacağım" demiştim. Sıra teker teker yazılacak şikayet mektuplarında. : ) )

4 yorum:

duru dedi ki...

şu istanbul'a bi dönebilsem... ahh aahh... :)

rabarba dedi ki...

Giden öyle diyo kalan başka birşey diyor... :)

Okyanu∫takί rüzgar ~ dedi ki...

bakmak gerek.. teşekkürler paylaşım için. bu arada tasarımını oturtmaya calışıyorsun sanırım blogunun. daha dün siahdı ve ben blıogunun sarı siyah uyumuna '' kuru gürültü '' adına vurulmuştum ( umarım blog falan karıştırmıyorumdur =) ) tabi nasıl hoşunuza giderse öyle olsun. ben sizi öyle tanımıştım o bakımdan şey ettim..

:)

rabarba dedi ki...

Aslında zaten rabarba=kuru gürültü demek. Muhteviyatı zaten öyle, içeriğinde de bir değişiklik yok. Deneysel çalışmalar bunlar. Bu yüzden eleştiriler, öneriler önemli. Teşekkür ederim, ilgi ve alakanız için.