11.8.08

Isırık - Parça

Nasılda heyecanlı ve iştahlısın etimden bir ısırık almaya. İlk ısırığının hazzını gördüm gözlerinde. Dişlerine bulaşan kanımın o ekşi, küflü tadın seni kendinden nasılda geçirdiğini gördüm gözlerimle. Derimin altında yaşayan ve beni hergün kemiren binlerce kurtçuğun küçük ama durmak bilmeyen ısırıkları arasında senin ısırığın, ağızından yayılan salyanın serinliği ve dişlerinin keskinliği hepsinden farklıydı. Isırığınla onların acısını dindirdin, yeni hissettirdiğin acınla. Gözlerinden okunabiliyordu iştahının nasılda kabardığı ve bir sonraki ısırığın için zamanını kolladığını. Seninde dişlerin acımıştı, yaralı bir köpek gibi ısırmıştın çünkü. Ama emindin canımın seninkinden daha fazla acıtabildiğine ve lezzetimin her zamanki kadar güzel olduğundan.

Ve ben artık yaralı bir hayvan gibi uzaklaşırken yanından, bunu yaptığından pişman bir halin vardı. Çünkü ben gidiyordum ve sen bana ait bir parçayı hala dişlerinin arasında tutuyordun. Görmek istediğin canımı ne kadar atıcabildiğindi, merak ettiğin sadece tadımdı. Sana benden bir parça daha kalsın istemedin ama artık çok geçti. Yutamadın ama belki çok sonra tükürdün etimi.

Oysa ısırdığın sadece senin bende kalan parçandı.

0 yorum: